İsrail, 7 Ekim 2023 saldırılarında yaşanan istihbarat ve güvenlik zafiyetlerinin ardından sınır savunma stratejisini baştan aşağı yeniden inşa ediyor. "Typhoon Doktrini" adı verilen yeni güvenlik konsepti, yalnızca askeri değil, teknolojik, istihbari ve lojistik tüm bileşenleri kapsayan çok katmanlı bir savunma vizyonunu temsil ediyor.
Çoklu Saldırılara Modüler Yanıt
Kara, hava, deniz ve yeraltı tehditlerine karşı eşzamanlı müdahaleye olanak tanıyan modüler birlik yapıları oluşturuluyor. Sınır hattında hazır bekleyen birlikler, Eitan zırhlı araçları ve ABD yapımı JLTV'lerle destekleniyor.
İstihbaratta Füzyon Hamlesi
ABD’nin füzyon merkezi modeli örnek alınarak geliştirilen sistemle, HUMINT (insan istihbaratı) daha etkin hale getiriliyor. Gerçek zamanlı veri paylaşımı, sınır ötesi tehditlere karşı hızlı refleksler kazandırıyor.
Tünellere Karşı Yüksek Teknoloji
Gazze sınırındaki tünel tehdidine karşı derin algılama sistemleri ve yeraltı radar teknolojileri test ediliyor. Yeni geliştirilen otonom sistemler tünel tespiti ve imhasında kullanılacak.
Sivil Koruma ve Erken Uyarı
Sınır hattına yakın bölgelerde yaşayan siviller için erken uyarı sistemleri, mobil sığınak uygulamaları ve yapay zekâ destekli risk analizleri geliştiriliyor.
ABD ile Stratejik Uyum
Washington ile ortak Ar-Ge projeleri, silah sevkiyatı ve yedek stok destekleri artırılıyor. İsrail’de konuşlu ABD askeri mühimmat stokları yeniden düzenleniyor.
Komuta Kontrol ve Seferberlik
Hızlı karar alma zinciri, yedekli komuta yapıları ve senaryo bazlı tatbikatlarla destekleniyor. Her an savaş çıkacakmış gibi bir hazırlık doktrini esas alınıyor.
Genel Değerlendirme:
Typhoon Doktrini, sadece bir güvenlik konsepti değil, İsrail'in çevresel tehditlere karşı "askeri akıl" inşasıdır. Bu strateji, ülkeyi olası çok cepheli savaşlara hazırlarken, aynı zamanda ABD ile ilişkileri de yeni bir askeri eşgüdüm düzeyine taşıyor.
Kaynak: JINSA, Mayıs 2025 Raporu
https://jinsa.org/jinsa_report/typhoon-doctrine-report-may-2025
Yorumlar
Kalan Karakter: