Japonya’da, İslamiyet’e ilginin arttığı birkaç dönem vardı. Birincisi, 1930'lu yıllar, Japon Müslüman siyasetinin yürütüldüğü ve milliyetçilerinin İslam'ı hevesle inceleyip benimsediği II. Dünya Savaşı'nın başlangıcıdır. İkincisi, 1970 ortasından beri petrol kriziyle ilgili. Üçüncüsü, ABD'de bir terörist saldırının dünyayı etkilediği ve bazı Japonların İslam'dan korkmasına neden olduğu 2001 yılı. Ve son olarak, modern Japonya'da Müslümanların sayısının artması ve ayrıca helal sertifikalarının restoranlara aktif olarak dağıtılması nedeniyle İslamiyet'e ilginin yükselmesi, dördüncü dönem olarak adlandırılabilir.
Sunulan bu makalede II. Dünya Savaşı bittikten sonra Japonya’da oluşan İslam’ın durumundan, bugünkü Japonya gibi Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanların karşılaştığı problemlerden ve aynı zamanda Japonya’da İslam gibi geleneksel olmayan diğer dinlere karşı gerçekleşen başarılı esneklikten bahsetmek istiyoruz.
Önce Japonlar İslamiyet’le ilgili bilgileri Avrupa kaynaklarından öğrenip daha sonra Müslüman göçmenler ve gezginler Japonya'ya girmeye başladı. Birçok Japonlar, Müslüman misyonerler (davatlar) aracılığıyla doğrudan İslam ile tanıştıklarından sonra bile, İslam'ı «Japon usulüyle» anlıyorlardı.
Genellikle İslam'ın beş şartı Japonlar tarafından dört olarak algılanmakta, çünkü kelime-i şehadet fiziksel ve manevi bir uygulama (vücut ve ruh pratiği) olarak algılanmıyor ve birçoğu bunun özününü anlamadı.
Mesela, Japon-Rus Savaşı süresinde kara kuvvetlerinde görev yapan ve savaş tercümanı olan Tanaka İppei, daha sonra Hac yaptı ve Japon halkının İslam'ı anlamasını kolaylaştırmak için İslam'ın Mahayana biçimini vaaz etmek istemiştir. Ama vefat etmeden önce İse’deki Şinto tapınağında dua ediyordu [小村明子, 2021, s. 83–101].
Yamaoka Mitsutaro, Ariga Bumpaçıro ve Tanaka İppei gibi diğer Japon Hacılar Şinto Tanrısı Amenominakanusi’yi Allah sayıyorlardı. İslam’ı Şinto ve Budizm aracılığıyla açıklamalarına rağmen imparatora ve devlete sadakat, İslam'daki ana noktalardan biri olarak kabul ediliyordu.[1]
Bu arada 1970’lerin sonunda ve 1980’lerde Japonya’daki İslam tarihinde “Japonya İslam hareketi” (JIH) bir örgüt, Japon doktor Hideo Futaki (二木 秀雄) (1908-1992) tarafından kuruldu. Bununla beraber, Müslüman olmak üzere savcı, avukat ve aynı zamanda akademisyen olan Abe Haruo (安倍治生) (1920–1999) sözkonusu örgütte önemli rol oynadı. JIH yöneticilerinden biri Haruo Abe’nin 1986 yılında yayınlanmış “İslam” adlı kitabında “Mahayana İslamı” fikri tanımlatılmıştı. Abe, Mahayan ve Hinayan Budizm’ini karşılaştırırken her birinin iyi tarafları olduğunu söyledi: «... dinin Hinayan yolları sıkılıp evrenselliğini kaybederler, Mahayan ise canlı ve daha esnektir... İslam’da ise ne Mahayan ne de Hinayan tipi yoktur, sadece tek bir doğru yol vardır. Bununla birlikte Müslüman topluluklar arasında doğal olarak Hinayana eğilimi vardır...» [小村明子, 2015, s. 206–207]. Ayrıca Shinran’ın “Tarikihongan” (amitabha inancıyla kurtuluş) öğretisini de benimsemiştir. Kısacası, “0 varlık”: Tanrı’ya (Allah’a) önünde herkes 0’dır. Bu örgütün aracılığıyla bir buçuk ay gibi kısa bir süre içerisinde yaklaşık 1000 Japon İslam’ı kabul etmişler. 2000 yılında sona erdi. [小村明子, 2016, с. 150–155].
Günümüz Japonya'sında İslam'a yönelik tutumlar.
Japon İslam’ı 1980’lerin sonunda değişmeye başlamıştır. Bu dönemde Japonya’ya İslam ülkelerinden gelen yabancıların sayısı artmıştır. Mesela 2010 yılında Japonya’da 20000 Müslüman olup 2020 yılında ise 47000 Japon veya daimi ikamet olan yabancı olmak üzere 230000 oldu. Cami sayısı da arttı: 1999 yılında 15 tane varken 2021 yılında 113 oldu. Toprak fiyatı yüksek olan büyük şehirlerde yüksek binadaki bir oda da mescit olabilir, ama toprak fiyatı düşük yerlerde camii için slot makinesi salonu, bir ev veya depo alınırdı. Tamirat için para yetmediğinden bu binalar olduğu şekilde bırakıyor.[2]
Japonya’daki camilerin çeşitli yönü ve kendi özelliği var. Mesela Tsushima Ayasofya Camii, Türkler tarafından spor makinesi salonundan çevrilmişti. Camiye imam da Türkiye’den hükümetçe görevlendirilmiş.[3] Ayasofya yanında, 150 m yakında, Ahmediye Topluluğu’na ait Ahmediye Camii bulunuyor. Bu topluluk, eski Japonya başbakanı Shinzo Abe’nin öldürülmesi ile gürültü kopartmış ‘Moon Tarikatı’ ile iyi ilişkilere sahip olan ‘Birleşme Kilisesi’ (統一教会) topluluğunun bir Dostluk sertifikasını kazanmış.[4]
Japon gençleri çeşitli nedenlerle İslam'a geçiyor. Bazıları Müslüman biriyle evlenirler ve bu olay başlıca sebeplerden biri sayılıyor, bazıları da Müslüman toplumunun en nazik ve hoşgörülü toplum olduğunu düşünüyorlar.[5]Ayrıca, ailesi halka açık bir kaplıcaya sahip olan Hasegawa Mamoru'nun (長谷川護) adlı genç bir Japon Müslümanın hikayesi de ilgi çekicidir. Lise yıllarında bazı Müslümanların halka açık kaplıcalarda yıkanmadığını öğrendi ve Müslümanların kaplıcaları kullanabilmesini nasıl sağlayabileceğini öğrenmek istedi. Bu sebeple Endonezya'ya gidip İslam dinini incelemeye başladı ve Müslüman oldu.[6]
Ama Japon Müslümanlar, her zaman desteği ve anlamayı almıyor çünkü genel olarak Japonlar Müslümanların yabancı olduğunu zannediyor, Japon Müslümanlara “sen Japon’sun” 日本人のくせに) diye söyler ve etnik Japonlardan ayrılar. Pek çok Japon Müslüman aile, Japonya'daki Hristiyan okullarına benzer şekilde özel bir Müslüman okulunun kurulmasını istiyor.
İkinci kuşak genç Japon Müslümanlar da var: Bunlar, anne veya babasından biri veya her ikisi Müslüman olanlardır. Her iki ebeveyn de Japon olabilir veya birisi yabancı olabilir. Yabancı anne babalar için en önemli konulardan biri, Japonya'da doğup Japon okullarına giden çocuklarını gerçek Müslümanlar olarak yetiştirmektir. Örneğin, okullarda çocukların beslenmesi konusunun çözümü zor bir problemdir. Herkesin aynı yemeği yemesi nedeniyle birçok Müslüman ebeveyn, çocuklarına ayrı bir helal gıda tayını veriyor, ancak bu bazen çocuğun sınıf arkadaşları arasında izole olmasına yol açıyor. Ama anne babalarının menüyü inceleyip, çocuklarına yemeğin helal olup olmadığını anlatması ve okulun böyle özel bir durumda anlayış göstermesi de güzel bir örnek de var. Kız ve erkek öğrencilerin havuzda birlikte yüzmesi durumunda beden eğitimi derslerinde ve kreşteki çocuklar birlikte yatağa yatırıldığında da zorluklar ortaya çıkmaktadır. Beden eğitimi derslerinde kız çocuklarının başörtüsü yerine şapka taktıkları da görülmektedir.[7]
Genç ve ikinci nesil Müslümanlar için özdeşliğini bulmak, kendini anlamak ve Japon toplumuna entegre olmak zor bir sorundur. Bu gençlerin ilginç yansımalarından biri de “Genç Müslümanların Penceresi: Filmde çekilen kesinlikle benim, ama filme alan ben kimim?” (撮られているのは、たしかにワタシだが、撮っているワタシはいったい誰だろう?) projesidir. Bu proje, Japonya'da yaşayan genç Müslümanların bakış açısı, onlara Japon toplumuna baktıkları ve Japonlar arasında bu toplumda nasıl yaşadıklarını öğrettikleri bir «pencere»’dir. Yönetmen bu projeyle ilgili düşüncelerini şöyle dile getiriyor: «Bu projeye katılan genç Müslümanlar, Japon kültür alanında doğup yaşayan Müslümanlardır. Son zamanlarda Müslümanlar için yeterli mezarlık olmadığı yönünde haberler çıktı. Zira İslam'da, Japonya'da geleneksel olarak yapılan cenaze yakma işlemi yasak. Bu soruna yanıt olarak bazı sosyal medya kullanıcıları, «Kendi topraklarına gömsünler» ifadelerini kullandı. Ancak genç Müslümanlar için «onların vatanı» Japonya’dır. «Kişinin» dünyasını başkalarıyla paylaşabilmesi için hem göndericinin hem de alıcının bilgeliğe ve zekâya sahip olması gerekir ki bu, her iki tarafın düşüncesinde bir «dalgalanma» yaratır, yani hoşgörü önemlidir. Bir yandan da yeryüzünde imkânsız gibi görünen bazı şeylerin paralel olarak gerçekleşebileceğini hayal etmek önemlidir. Ve bu «tereddüt» muhtemelen modern zamanların tezi haline gelecek ve başkalarıyla ve başka kültürlerle bir arada yaşamanın şarkısını söyleyecekler».[8]
Yönetmenin açıkladığı gibi Japonya’da yaşayan Müslümanların en büyük sorunu mezarlık meselesidir. Japonya’da gömülmeyi yasaklayan bir yasa olmasına rağmen insanların 99%’ı kremasyon yöntemini tercih ediyor, çünkü gömülme olağan bir yöntem değildir. Ve bu da Japonya Müslümanlarının temel sorunlarından biridir. Müslümanların sayısı her geçen yıl artıyor, bu da Japonya'da gömülmek isteyen Müslümanların sayısının da artacağı anlamına geliyor. Günümüz Japonya’da sadece 7 yerde Müslüman gömülmesi olabilir ve Chugoku, Shikoku, Kyushu’da bu amaca uygun tek bir yer bulunmamaktadır. Bu nedenle Kyushu'da yaşayan 16 bin 400 Müslüman, Müslüman mezarlığı oluşturulan uzak mezarlıkları kullanmak zorunda kalıyor. Bu şartlarda bir insanı kısa sürede gömmek mümkün değildir ve aynı zamanda da mezarlık ziyaretleri de çok büyük zaman ve para maliyeti doğurmaktadır. Daha önce Kyushu'da oturan Müslümanlar Hristiyan mezarlığını kullanıyorlardı, ancak burada bile en fazla gömü sayısına ulaşılıyordu. Bu nedenle Müslüman mezarlıklarının kurulması acil bir ihtiyaç haline gelmektedir. Fakat komşu bölgelerde yaşayanların hava, su ve çevre kirliliği tehlikesinden endişe duymaları nedeniyle bunu hayata geçirmek zor. Olanaklı çözüm olarak İbaraki vilayetindeki Joao şehrinde eski Budist tapınağın topraklarında kurulan Müslüman mezarı sayılmakta. Yerel halkla yakın konuşan ve onların güvendiği keşiş-başrahip, Müslüman mezarının kurulması onaylamış ve bu durum yerel halk tarafından da Müslüman mezarlığının kabul görmesine yol açmıştır.[9] Bir diğer ilginç örnek ise Müslüman mezarlığı kurulurken, kendilerine ait olan mezarlıktaki arazinin Hıristiyanlara tahsis edilmesidir. Şu anda Müslümanlara 12 yıllık bir süre boyunca gömülme imkânı konusunda bir anlaşma var.[10]
Japonya'da birçok Müslüman merkezi bulunmaktadır. Japonya Müslüman Derneği, Japonya'daki ilk Müslüman derneği olup 1952 yılında kurulmuştur. 1968 yılında dini bir örgüt olarak tanınmıştı. Müslüman yemekleri ve Müslümanlara doğru hizmet konusunda dernek, helal sertifikası düzenliyor, kuruluşlara Müslüman yemekleri ve Müslümanlara doğru hizmetin nasıl sağlanacağı konusunda tavsiyelerde bulunuyor ve Müslüman misafir kabul eden otel ve restoranları destekliyor. Dernek, ayrıca Yamanashi ilinde bir Müslüman mezarlığı da işletiyor.[11]
1980 yılında resmi dini kuruluş haline gelen Japonya İslam Merkezi, Japon halkının İslam'ı kabul etmesi, evlenmesi, İslami kitapların ücretsiz dağıtımı, helal sertifikaları verilmesi, Arapça dersleri verilmesi, Arapça hat sanatı ve daha birçok faaliyette bulunmaktadır.[12]
Günümüzde İslam'la ilgili dünyada yaygınlaşan olumsuz haberlere rağmen, bu kültürün yerel kültürle bütünleştirilmesi isteniyor. Örneğin, geleneksel Japon tatami odalarından uzaklaşma hareketi varken, Kyoto'nun en eski tatami firması, Müslümanların namaz sırasında kullanmaları için tasarlanan Inori adlı yeni bir ürün yarattı. Bu halı yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Bu ürünün 2025 yılında Osaka Kansai Expo Forum Salonu'ndaki ibadethanelerde kullanılması kararlaştırılmıştır.[13]
En ünlü keşiş Matsuyama Daiko (松山大耕) böyle yazıyor: «Ben Budist mutfakta mirin kullanmayı bıraktım.[14] Putperestliği yasaklayan Müslümanların Buda'ya dua etmek için avuçlarını birleştirmelerini önermeyi bıraktım. Rica ederse odadan birisini namaz kılmak için sunuyorum. Odada Mekke hangi yönde olduğunu açıklıyor. Aynı zamanda ben «saat 8:00! Tanrı ve Buda» diye programda Şinto ve Budizm tapınağının baş rahibi, Protestan papaz her dinin köşesinden cevap veriyor. Ben imama da davet etmek istiyorum».[15]
Japonya'da İslam geleneksel bir din olmasa da son yıllarda hızla yayılmaya başlamıştır. Bu süreç sadece yabancı Müslümanlar sayısındaki artışla değil, Japonların gerçek dini olarak İslami kabul etmesiyle bağlantılıdır. Ancak sıradan Japon halkının yeterli dini hoşgörüsüne rağmen Müslümanların Japon toplumuna entegre olmada bazı zorlukları bulunmaktadır.
Aleksandra-Megumi Ogi / ENP
KAYNAKLAR
小村明子「日本おけるイスラームの歴史からみる日本人の宗教性(スピリチュアリティ)ついて」//『ことば・文化・コミュニケーション: 異文化コミュニケーション学部紀要』第7号、2015年、199–215頁.
小村明子 日本人のイスラーム受容-日本イスラム教団と「大乗イスラーム」ついて. // 宗教と現代わかる本 2016 渡邊直樹. 150–155ページ.
小村明子「六信四行 かつて日本人はいかイスラームを理解したのか」//ことば・文化・コミュニケーション 第 13 号 2021. 83–101ページ.
[1] エル・モスタファ レズラジイ「大アジア主義と日本イスラーム教」// 日本中東学会年報. 1997. 12. 89–112ページ.
[2]「日本人のイスラム教徒」が増える理由 国内のモスクは20年で7倍. URL :https://www.asahi.com/articles/ASR4X5215R2GPTIL002.html (12.04.2025).
[3] Ая София в г. Цусима (津島アヤソフィアモスク) チャイ、バインミー、トルコスタイル――名古屋の「朝」を賑わす、異国風モーニングがアツい. URL:https://news.yahoo.co.jp/articles6ed32c20c724b75c1b2442979bd6781f9d8b005b?page=5 (12.04.2025).
[4] パチンコ屋“居抜き改造”モスクが確変2連発!…タモリ倶楽部も取り上げた「イスラミック名古屋」のディープ深層. URL:https://bunshun.jp/articles/-/54757 дата обращения : 21.02.2025).
[5] 私はムスリムることを選んだ – 日本人女性たちの決断. URL:https://news.yahoo.co.jp/feature/624/ (21.04.2025).
[6] 湯けむりの中で. URL:https://www.youtube.com/watch?v=Au5RSIQoNaY&ab_channel=%E3%83%A4%E3%83%B3%E3%82%B0%E3%83%A0%E3%82%B9%E3%83%AA%E3%83%A0%E3%81%AE%E7%AA%93 (21.02.2025).
[7] 丸山 英樹 滞日ムスリムの教育関する予備的考察 // 国立教育政策研究所紀要. 2007. 136 集. 165–174ページ.
[8] 展覧会 ヤングムスリムの窓 撮られているのは、たしかワタシだが、撮っているワタシはいったい誰だろう? URL: https://project-yme.net/exhibition2023/ (21.04.2025).
[9] ムスリムの土葬墓地受け入れ問題ついて. URL:https://www.jichiro.gr.jp/jichiken_kako/report/rep_shizuoka39/09/0918_ron (21.04.2025).
[10] 【国山ハセン取材】父の死をきっかけ…「イスラム教徒の墓が足りない. 日本の“土葬”墓地の課題を考える [news23]. URL :https://www.youtube.com/watch?v=aHwGb9NPc9E&ab_channel=TBSNEWSDIGPower (12.02.2025).
[11] 宗教法人日本ムスリム協会. URL: https://www.muslim.or.jp (21.04.2025).
[12] Islam. URL : https://islamcenter.or.jp/islam/ (21.04.2025)
[13] 和×ムスリム=畳の礼拝マット 新たな「伝統文化の生き残り方」. URL:https://mainichi.jp/articles/20231127/k00/00m/040/092000c(21.04.2025).
[14] Mirin-mutfakta kullanılan tatlı pirinç şarabı
[15] 日本は、禅寺の中アッラー祈る場を作る 世界の宗教問題を解決する鍵とは? URL: https://toyokeizai. (21.04.2025)
Yorumlar
Kalan Karakter: