Türklerde Vatan Ahlakı

Aziz  ve Böyük  Türk  Milletim.

Eski  türklerde  vatan  ahlakı ( əxlaqı) çok  küvvetliydi.

Heç  bir   Türk öz eli,   yani  milleti   için hayatını ve  sevdikleri  şeyleri  feda etmekden  çekinmezdi.

Çünki   El   Göy Tanrının yer üzündeki  gölkesiydi.  Göy Tanrı türklere  göre  oldukca  ugurlu  olan   ay   gecesinde   Kızıl içik (  Altun İçik)   olarak  yer üzüne  inmişdir,   bir  bakireni , bir agacı  hamile  ederek bu KUTLU EL - in  dogulub   artmasına  sebeb  olmuşdur. Elin  yerleşdiyi   yere  YURD   ve  ya  Ölke  deyilir.

Türk  nereye  gitse asas   yurdunu  unutmazdı, çünki   ata- babalarının  mazarı  ordaydı.  Cocukluk  cagı,   ata  ocagı,   ana kucagı  orda  kalmışdır.

Türkün  vatanseverliyine  örnek   olarak yuzlerle   tarihi  numuneler misallar , hadiseler  göster  bilerem.

Oguz  Han dan, Mete Handan,   Dedekorkut  dan,  Manas dan, Ötükenden  ve  yüzlerle  tarihimizden  olmuş   hadiseleri  ve  kahramanlarımızı  göstere   bilerem.

Son  20  yüz  yılda Türkün   Şanlı  Tarihine  imza  atmış  Gazi  Mustafa  Atatürkün   vatan severliyini,  Difai  ve  İttihat- Terreki  fedailerinin, Teşkilatı- Mehsusa  fedailerinin    yazdıkları  kahramanlık destanları, fedakarlıklarını  ve   21  yüz  yılda  Azerbaycan  Oguz Türklerinin  vatan üçün  canlarını  feda  ederek  2020 -ci  yilda   30  yıl   düşmen  ermeni  içgalında  olan  vatanimizin  bir  parçasını   44  güne  canıyla,  kanıyla   azad  etmesi  biz    Türklerin  Vatan ahlakının  en  güzel  nümünelerinden  biridir.

 M. Ö.  224  yılında  böyük Hun  hakanı  Mete – den  Çin  imperatoru savaş  için  bahane  bulmak  üçün  Mete  Hana  elçi  göndermiş  ilk  önce  atını  istemiş, Mete razılaşmış,  sonra  Arvadını  istemiş Mete  sözde  razılaşmış   ve   en  sonda  Vatan-in  ot   bitmeyen bir  parçasını  istemiş .  Bu  vatan  parçasını  istemek  Hakanın sabrini  daşırmış  artık  savaşa  karar  vermiş  ve  kurultay  toplamış. 

Kurultay  Türklerde  Hakanlıklar,  Elhanlıklarda ( Elxanlıklar)    millet meclisi anlamına gelir.  Kurultay da   ELM-i  YAMAN, BAY M-i  YAMAN   konusu  müşavire  edilerdi.

 Kurultayda  Baylar  Mete Han- a   sormuşlar – Hakanımız  sag  olsun  bu Çin  elçileri  önce arvadını,   sonra   atını istemiş  amma sen bir söz  demeden  razı  oldun,  amma  sonda   lazımsız ot  bitmeyen  vatanin  bir  parçasını  istedikde  sen Savaşmak emrini  verdin?

Mete Han  -  evet  verdim,  önce  istedikleri  benim  mülküm iydi, devleti  ve  milleti  korumak  için  savaşmamak  için  onları  vermeye  karar  aldım,  amma

 Vatanin  hiç  ot   bitmeyen  bir  parçasıda  benim  kendi  mülküm  deyildir, mazarda  yatan  atalarımızın  ve kiyamete- dek  dogulacak  töremelerimizin  bu  mubarek kutsal torpaklar  üzerinde  hakklarıdır. Bunun için  ölmeyi  ve  öldürmeyi   göze  almalı  her kes. 

Vatan -den  kimse  bir  karış kesib  vermeye  kimsenin  hakkı  yokdur.

Buna  göre  de   bizden   kat- kat  güclüde  olsa  düşmenimiz,  savaşmak  kararını  verdim. Bak  şimdi  ben  Atımı  düşmen  üzerine  sürmeyi  karar  verdim.

Evet  efendiler  bu  biz Türklerin Vatan  ahlakı deyilen bir Tanrı terefinden verilen , kanımızda  kodlanmış  bir koddur. 

Eski  Türklerin  gözünde VATAN ne kader aziz  oldugunu  bu  tarihi  hadiseden  anlamak  için   yadaşlarımıza  yazdım  ki,  genclerimiz unutmasın. 

Eski  türklere  göre VATAN   TÖRE (  yasa, anayasa) - den  yani  milli külturdan  ibaretdir.

Kaşkarlı  Mahmudun  sözüyle  desek   ÜLKE -den keçiler  amma TÖRE den  keçilmez.

Töre  biz  türklerde  her şeyden önce  gelir.  Türklerde  zamanla  TÖRE  yazılmış  misal -  Emir  Teymur- un  Tuzikatı- Teymur,   Çingiz Hanın  Yasaları,   Bilge Han  Töresi ve saire.

Töre  - ni  kimse  çiyneye   bilmez  ,  ister  Han, ister Hakan, ister padişah, ister   şah  olsun.  TÖRE  biz  türklerde kutsaldır.

Çunki   Hakanı  seçende  onu   indirende   KURULTAY  ve TÖRE  iydi.

Harb ve sülh  elani  kimi  mühüm  meseleler  kurultayda karar  verilerdi.  TOZDA  DUMANDA  FERMAN  OKUNMAZ  ,  türk  atalar  sözü –   Sıkıntılı  zor   günlerde  halkın  hakim  oldugunu gösterir.

 Bu da biz Türklerin  tarihden  bu  gün  demokrasisi  deyilen  parlamentor  sistemin  min  yıllarden  bu  günümüze  nasıl  bir  millet  olmagımızın  göstericisinden  biridir.  Avropalılar  o zamanlarda  hiç devlet anlayışı  nedir  bilmezdirler.

Aslinde  EL   sözünün  asıl  anlamı  SÜLH  demekdir.  ELÇİ – sülhçü anlamına  gelir.

Bir  Hakan  başka   hakanlıkları    feth  edirdise   onlrın  hakanlarını  öz  yerlerinde  saklar ve  yalnız  özü  ELHAN   ( Elxan)   adıyla  bu  hakanların  başçı  görevinde   olardı.

Eski Türklerde  bir  el  diger elleri  üzerine tabe  itdiyi zaman  onların  siyasi  teşkilatını  pozmazdı. Tabe  olan  El -in  önceki  başçısını  YABGU  yani MELİK  adıyla    önceki    mövkeyini  koruyub  saklardı. Hakan  bunun  yanında  ŞAD ve ya   ŞAHE-ŞAHE  adlanan  bir  canişin teyin  ederdi.

Türkler de  GÖY TANRISI  SÜLH  tanrısıydır.  Türk  Elhanları  bütün Türk ellerini  sülhe  çagırardı,  bütün  Hakanlara  OGLUM   diye  müraciyet   ederdi.   Mancuriyeden  Macarıstana   kader   bütün  Türk  Elhanları  imperialist  deyildiler.  Hatta   Mete  Han  Çin-i  feth  etdikde  ona   imperator  ismini  titulunu  verdikde  bile  o  Mete bunu  kabul  etmemişdir. 

Sülh  ahlakını  ATİLLA -da  da  göre   bilerik.  Atilla 

 En  çok  üstünlük  kazandıgi  savaşlarda  ne  zaman  düşmenler    SÜLH  teklif  etmişlerse   onu   kabul   etmişdir. 

Bu  gün   bile  biz   Azerbaycan Türkleri  44  gün  Karabag   savaşında  Zafar  kazadıkda  , ermenilerin yalvaralak   savaşı  saklayıb   sülhe  imza  atmasına  da  razı  oldukda ,  bunun  biz  türklerde  min   yılardi  kanımızla   bu  günümüze  gelen  bir  sülh  severliyin   nümünasidir. 

Dünyanın  en demokratik   halkı   biz türklerik , çuki  biz  türklerde   demokratiya  ve  feminizim  ilk  olarak   aileden  gelir,  kadınlarımıza  beraberlik,  seçim  hakkı,  ailede  ER- le  hür  olmak  ve  devlet, aile   işlerinde  hür  fikir  söylemek  biz  türklerde   yaratılışdan   olmuş. Bunun  için   biz   kadınlarımıza   HANİM,  HAYAT YOLDAŞIM  ,  HANIMIM( Xanımım)   titulunu  vermişik. 

Türklerin  en  çok  deyer  verecekleri  ülkü  VATAN AHLAKI – dir.  Millet  üıküsü,  diger  ümmet ülküsü   ve  beynalminel  (   internasional)  ülkülerden  üstün olmalıdır  ve  üstündür.

Vatan ülküsü,  Millet  ülküsü   hepsi  AİLE  ÜLKÜSÜ- den  gelir.

Biz  TÜRKLERİN   TÖRE -miz.

1-Tengri  tekdir.

2- Her kim Tengiriden  kut  almak  dilerse ,  başkasına  yalvarmasın.

3- Bir  İl  ( El)  bir  Hakan ,bir Tengri.

4- Bir  kına  iki kılınc  girmez. Bir  hatun iki  eri  olamaz, bir  budunda (  halkda)   iki töre  olamaz. Töre  kesin ve keskindir.Kim ki, Töre- ye uya kutlanır,   Kim ki,  Töre -ye   kıya katlanır.

5-  Bir  çoban  sürüsünden, bir  ER ailesinden, bir Kagan ( Hakan)  budunundan  sorumludur.

6- Her  ER  eşine, atına, pusatına  sahib  çikacak.

7 – Er kişi yalan söylemiyecek.

8-  Aman  diliyene  kılıc   vurulmuyacak,   sıgınana   arka dönülmeyecek.

9- Başkaldıranın  başı  alınacak,  hakk   isteyenin  hakkı  verilecek.

Evet  efendiler  burda  bütün  eski  töremizden  bir  kismini yazıb  aziz  okuyucularıma  bildirmek  isterdim.

Vatan  ehlakımız  küvvetli  olmassa , ne Müstekilliyimiz, ne azadlıgımız, ne de Vatanimizin bütövlüyü  kalır. Bu kutsalları  koruya  bilmerik.  O, halda Türkçülük  her şeyden  artık MİLLET ve VATAN  idyallarına   kiymet  vermelidir , üsün  tutulmalıdır.

Yazımı  Türkün Böyük oglu , türkçülük   ülküsünün  memarlarından  biri  olan  dahi  mütefekkil , siyasi, içtimai  hadim   ZİYA   GÖK ALPIN  hakkında  Gazi Mustafa   Kemal- in söylediyi  sözlerle   bitirmek  isterem.

ETİM ve SÜMÜYÜMÜN  ( KEMİYİMİN)  ATASI  ALİ RZA  EFENDİDİRSE,  FİKRİMİN  ATASI   ZİYA GÖKALP – dır. 

ATATÜRK.

Burdan  dünyada  nerde   bir Türk toplumu var,   her birine  selam olsun. Nefesim  ne  kader ki,  bu canda  var,   bu Kutsal  Türkçülük  davasında Türkü  ucaltmak ve birleşdirmek  BÖYÜK TÜRK   AİLESİ  TURAN   için  mucadile  edecem.

Türk  düyası bu  gün  bu  21  yuz yılda  ayakda  dik durması için ve güclü  olması  için  tek  yolumuz  Türklerin  her  sahede  bir  olmasını  saklamakdır.

Saygılaımla  

Bahruz Farukoğlu / ENP