Anadolu dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, dünya medeniyetlerini oluşturmuş bir merkezdir. Binlerce yıllık tarihinde çeşitli kültürler, milletler bu coğrafyadan geçmiştir. Ön Türklerden başlayarak binlerce yıldır Türklerin hakim olduğu bir coğrafyadır.
Tarih incelendiğinde de kökenleri, Dnaları, dil yapıları Türklerle benzer birçok medeniyet bu coğrafyada yaşamıştır. Anadolu'nun birçok yerinde de binlerce yıllık Türk izleri, tamgaları, eserleri vardır. Selçuklularla Türkler Anadolu'ya tekrar gelmiş, burayı Türk devletine dönüştürmüştür. Türkler Anadolu'ya geldiğinde Kürt diye bir grup yoktu. Kürtlerin kökenleri, geldikleri, yaşadıkları çoğrafya kesinlikle Anadolu ve Mezopotamya değildir. Konuştukları dil farsça ağırlıklı içinde Türkçe, Arapça, Süryanice, Ermenice vd. dillerden kelimeler olan farsi bir lehçedir.
Yine binlerce yıllık Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında bir tane numunelik Kürtlere ait bir tarihi eser, anıt, yazıt bulunmamaktadır. Bu da Kürtlerin bu coğrafyadan olmadıklarının en büyük kanıtıdır. Kürtler büyük ihtimalle ağırlıkla Yavuz Sultan Selim döneminde Şah İsmail'in Safevi devletiyle arada tampon olmaları için sünni olmaları nedeniyle bu bölgeye getirilmiştir. İdris Bitlisi vasıtasıyla da bölgede ki Alevi Türkmenlere büyük baskı ve soykırımı uygulanmıştır. Bölgede ki Alevi Türkmenlerin çoğunluğu katliamlardan kurtulabildiyse baskıyla Sünnileştirilerek Kürtleştirilmiştir.
Bu tarihi gerçeklerden yola çıkarak binlerce yıllık Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Artuklu, Osmanlı gibi Türk devletlerinin yurdu olan Güneydoğu Anadolu bölgemizde özerklik, federasyon gibi saçma isteklerde bulunulması kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti ismini binlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Türk milletinden alır. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında ve kuruluş senedi Lozan anlaşmasında sadece Türk milleti belirtilmiştir. Türkiye üniter bir devlettir. Vatandaşlık bağıyla bu devlete bağlı olan herkes Türktür.
Bop gibi emperyalist planlar kapsamında Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkelerini, birliğini, huzurunu, iç barışını hedef alan bu projeler kabul edilemez. Vatanına bağlı kökeni ne olursa olsun bütün vatandaşlarımızın iradelerine aykırı bu durum kabul edilemez.
Çoğu maddesi değiştirildiği halde darbe anayasası denilerek Anayasamızın Türk vatandaşlığı tanımını belirleyen 66.maddesi ve Egitim ve dilini belirleyen 42.maddelerin değiştirilmesi kabul edilemez. Değiştirilmesi gerekenler, demokratik olmayan tek adam Başkanlık sistemi, yargıyı siyasileştiren maddelerdir. Demokratik parlementer sisteme geçilmelidir.
Türkiye üniter yapısını koruyacaktır. Şehitlerimizin oluk oluk akan kanıyla sulanan kutsal vatan toprakları hiçbir isim altında bölünemez. Misakı milli içersinde olan Musul, Kerkük, Kuzey Suriye Anavatana katılmalıdır. Çapsız, ihanet içersinde ki siyasilerin bölücü, Bopçu, bölücü projelerine milletçe direneceğiz. Bize dayatılan ne olduğu belirsiz Kürt sorununun ne olduğunu bir anlatan olabilirse ayrıca tartışırız.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: