1926 yılında eğitim ve öğretime başlayan genç cumhuriyetin ilk okullarından olan, köylünün köy muhtarının salması ile imeceye dahil olduğu, o dönem Fevzi Çakmak adını taşıyan, bölge yatılı okulu olarak da hizmet veren, dedemin inşaatında babaannemin Latin alfabesini öğrenmek için gittiği, babamın ve benim okuduğum, annemin öğretmenlik yaptığı, 1991-1992 yılında ilköğretimin birleştirilmesi ile boşaltılan Ortaköy İlkokulu 31 Mayıs 2025 tarihinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yakıldı!
Duygusallığımı lütfen mazur görün. Çok çeşitli girişimlerle MEB'den alınmaya çalışıldı o okul, lakin nafile!
Herkesin evine ateş düştü dün gece. Oysa yağmurlu ve soğuktu. Üstelik Mayıs’ın son günüydü. Alev alev, yalım yalım…için için yandık, avuçlarımızda hiç bitmeyecek bir ateş ile kalakaldık. Anılarımız değildi sadece yanan,
Dönemin maarif vekaletince projesi çizilen, köyün en hâkim ve havadar yerine köylünün emeği ve parası ile iki kat olarak inşa edilen. Ortaköy İlkokulu, aslında Türkiye Cumhuriyet’i demekti, onu da yaktılar.
Ortaköy tarihi MÖ dayanır, Kurtuluş Savaşı yıllarında işgal edilmemiştir. Ancak çok fazla şehit vermiştir.
Ortaköy ilkokulu eğitmenler ile başladığı eğitim ve öğretime, köy enstitüsü mezunları ile devam etmiş, uzun yıllar gündüz çocukları gece yetişkinleri dahil ederek eğitim ve öğretim hizmeti vermiştir.
Bölgenin en önemli merkezi olan Ortaköy ilkokulu uzun yıllar Uşak, Kütahya. Afyon illerinden gelen çocuklara da leyli yani yatılı olarak birer yuva olmuştur.
Milli bayramlarda adeta badem çiçekleri gibi açan okul gündüz yarışmalar, gösteriler gece tiyatro ve şiir dinletileri…düzenleme geleneğini de uzun uzun yıllar sürmüştür.
Ortaköy ilkokulu aynı zamanda köylünün tarım eğitimini de üstlenmiştir. Yüzyıllardır bölge bağcılık yapılan tarıma dayalı bir ekonomiye sahiptir. Bu bağlamda okul yoluna sıra sıra dut ağaçları ipek böcekçiliği yaptırmak için dikilmiştir. Arı kovanları yaptırılmış ve arıcılık yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Ve yine okulun bahçesine diktirilen fıstık çamları künarın aile ekonomisine katkısını sağlamak içindir.
Ve kadınlar, köy kadınları. Onlar bu ülkenin birer soluk yıldızıdır. Elleriyle halı kilim dokur, köy pınarından testi ile su taşır, ev yetmez, bağında bahçesinde çalışır. Atalık tohumlarını tek tek seçerken bilmez seleksiyon yaptığını ya bir sonraki nesle daha iyisini taşır... Daha iyisini hak eden o kadınları Ortaköy İlkokulu tam onları da bilinçlendirmiştir! O toprağın kadınları çocukları için şöyle dua etmiştir:
“Gök Tengri bu köye yağmur yapacağına memur yağsın”
Öyle de olmuştur. Ortaköy'ün kadınları istinaftan akademiye, askeriyeden sosyal hizmetlere her alandadır. Dün gece o okuldan çıkan o canım kadınları da yaktılar ve bu kez anneliklerinden değil!
Kaderine terk edilen köylerimiz bir mağrur baba gibi yalnız ve yaşlı. O yol gözleyen babayı da diri diri Ortaköy ilkokulu ile yaktılar!
Ortaköy'de taşımalı eğitime geçilmesi ile ilkokul gibi ortaokulumuz da boşaltılmıştır. Yıllar var ki okullarımızı da köylerimizi de yazıyorum. Malum nüfus bahane edildi. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nda yapılan 6360 sayılı değişiklik ile de köyler mahalle statüsüne düştü. Bir gecede köyleri yok saydılar! Ve bir milletin hafızası silindi!
Ortaköy kasabaydı. Sağlık ocağı olan, iki okulu ve belediyesi ile civar köylerin merkeziydi. Cuma günü üç beş esnafın geldiği pazarı dışında şu an hiçbir şeyi yok. Latin alfabesi ile bir gecede cahil kalmadık, lakin bir gecede köyleri yok sayarak işgali önünü açtık. Ortaköy'ün arazileri onlarca yıldır kâğıt üzerinde ondan ona satılır durur. Birileri gelir yerleşir gider. Her metrekaresinde define avcısı dolaşır şu veya bu yerleri köstebek gibi eşerler. Üstelik 4.grup detay arama maden sahasıdır. Büyük Menderese nazır bu topraklarda 3 de HES kurulmuştur!
Okulu kim yaktı diye sormayın yukarıdaki satırı yeniden okuyun. Ve Mayıslar neden bu kadar önemli gelin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün sözü ile son noktayı koyayım:
“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.”
Tarihe not düşüyorum işgal var!
Nilüfer Fatma Aydemir / ENP
Yorumlar
Kalan Karakter: